top of page
Grand Theft Auto (GTA) V
5adam notu: 9.5

Grand Theft Auto V. Bu isim, arkasında çok büyük ve köklü bir tarihe, üzerine sayfalarca tezler yazılabilecek bir milada sahip. Peki ama ben bununla ilgili ne yazabilirim? GTA V ile ilgili size ne anlatabilirim? Hayır, o kadar çok anlatacak ÅŸey var ki GTA V ile ilgili, Los Santos’a dair, ÅŸimdiden yaÅŸadığım o kadar çok hikayem var ki sizlere yazıp çizebileceÄŸim, bazılarını unutmaya baÅŸladım bile.

GTA V, sadece birbirinden ayrı üç karakterin deÄŸil, bir ÅŸehrin hikayesi. Los Santos’un dört bir yanında, o kadar fazla aÄŸaç devriliyor ki, bunun farkında olduÄŸunuz zamanlar farkında olmadığınız zamanların sadece yüzde beÅŸine denk geliyor. Bazı ÅŸeyler sizin kontrolünüzde geliÅŸiyorken, bazılarını asla bilemiyorsunuz. Sebebi ise çok basit, oyunun üç adet ana karakteri var, bu üç karakterin kendi davranışları, rutinleri, yaÅŸamları, tanıdıkları, sosyal çevreleri, hobileri ve yetenekleri var. Bu kutsal üçleme sistemi, oyunun hikayesinin bir örümcek ağı gibi farklı noktalarda dağılıp farklı noktalarda tekrar birleÅŸmesini saÄŸlıyor.

Peki ama bu üç meymenetsiz adamı bir araya getiren ortak nokta nedir? Franklin, Trevor ve Michael neden bu oyunun eksenini oluşturuyor?

Aslına bakarsanız, karakterler arasında birbiri ile geçmiÅŸe sahip olanlar Trevor ve Michael. Oyunun başında görebileceÄŸiniz fakat benim size burada hikayeyi rezil etmemek açısından anlatmayacağım bir "tarihleri" var. 

Şunu baştan söyleyeyim, ben size oyunun hikayesiyle ilgili neyin ne olduğunu burada anlatmamaya gayret edeceğim, çünkü sizin oynayışınıza göre, öğrenebileceğiniz şeyler veya öğrenmeyeceğiniz şeyler değişecek, kiminle ne kadar vakit geçirdiğinize bağlı olarak, kıyıdan köşeden, karakterlerin geçmişlerine veya görüşlerine dair şeyler öğrenebiliyorsunuz, bunlar her birine dair ufak fikirler edinmenize sebep oluyor. Mesela Michael 9 sene önce yaşadıklarından sonra neden suç dünyasına geri dönmeye karar veriyor? Franklin neden bu kadar hırslı? Trevor neden bu kadar…sorunlu? Bunların hepsini oyun size veriyor, sadece bakmanız gereken yerleri bilmeniz gerekiyor.

Deminden beri bas bas bağırdığım üzere, GTA V, hikayeler ve onların anlatımı açısından korkunç derin bir oyun. Daha önce Rockstar’ın kullandığı bu sistem kadar komplike ve işe yarayan, yani çalışan bir sistem daha görmedik, üç ayrı karakterin birbirinden ayrı yaşamlarının çerçevesinde tek bir amaç için bir araya gelmeleri, GTA V’i yaşamanızı sağlıyor, dikkat ederseniz oynamaktan bahsetmiyorum, yaşamaktan bahsediyorum, Los Santos’un her karesinden yaşam fışkırıyor, bir noktadan sonra gerçekten kendinizi buna kaptırmaya başlıyorsunuz çünkü öylesine özenilerek yaratılmış bir dünya var ki karşınızda, inandırıcı olması için her tarafı baştan aşağı büyük bir detayla tasarlanmış, her karakteri çok büyük bir dikkatle yazılmış, coğrafyası korkunç bir gerçekçilikle bezenmiş.

Fifa 15

5adam notu: 8.7

Yıllardır devam eden gelenek bu yıl da sürüyor; EA Sports, FIFA serisinin yeni oyunuFIFA 15 ile yine karşımızda. Ama bu kez pek alışık olmadığımız bir durum var ortada. Oyun hem eski nesil, hem de yeni nesil konsollar (ve tabii ki PC) için piyasada.

Biz, FIFA 15'i hem Xbox 360'da, hem de PlayStation 4'te oynama imkanı bulduk ve ÅŸunu peÅŸin peÅŸin söyleyebiliriz: Åžu an ortada iki farklı FIFA 15 var. Oynanış açısından olmasa da, görsellik açısından durum tam anlamıyla bu. Ä°ncelememizin ilerleyen kısımlarında, bu farktan daha ayrıntılı olarak bahsedeceÄŸiz.

Ä°sterseniz gelin, Dünya için muhtemelen en ufak bir önemi olmayan ama bizim için büyük önem taşıyan yenilikten bahsedelim. Türkiye Futbol Federasyonu'nun yıllardır devam eden yanlış uygulamaları nedeniyle bir süredir FIFA serisinde bulunmayan"Süper" Lig'imiz, FIFA 15 ile birlikte seriye geri döndü. Süper Lig'de bulunan 18 takımın tamamı ve kadroları, oyunda eksiksiz olarak yer alıyor. Futbolcu modellemeleri çok az sayıda futbolcu için gerçeÄŸe yakın olsa da, herhangi bir stadımıza oyunda yer verilmese de, Süper Lig, FIFA 15'i bizim için önemli yapan etkenlerden biri.

FIFA serisi, zaten son birkaç yıldır oturmuÅŸ bir sisteme sahip. Oyun modlarını bilmeyen, artık yok denecek kadar az. FIFA 15'te de bildiÄŸimiz, tanıdığımız oyun modları yerli yerinde duruyor. En basitinden, Kick-Off ile hızlı bir maç yapabiliyor, Sezon ya da turnuva oynayabiliyor, profesyonel kulübümüzle zafer peÅŸinde koÅŸabiliyoruz. Ãœstelik tüm bunları istersek yerel olarak, istersek multiplayer olarak oynamamız mümkün.

Ve tabii ki, FIFA Ultimate Team efsanesi tüm haÅŸmetiyle FIFA 15'te de karşımıza çıkıyor. Bu oyun modunun genelinden bahsetmeye gerek yok herhalde; zaten birkaç yıldır pek çoÄŸumuz iÅŸin uzmanı olmayı baÅŸardık. Ama bu yıl önemli bir yenilik var:Oyuncu kiralamak. Artık Ultimate Team'deki takımımız için birkaç maçlığına oyuncu kiralayabiliyoruz. ÖrneÄŸin bir oyuncuyu 3 maçlığına kiralamışsak, bizim için 3 maç oynuyor ve iÅŸi bitince takımdan ayrılıyor.

Bir diğer Ultimate Team yeniliği ise, "Concept Squad" adını taşıyor ve oyuncular, kendi "rüya takımlarını" burada kurabiliyor.

Dying Light

5adam notu: 9.0

Defalarca düşünüp, sorgulamaya gerek yok. Dying Light, ismen olmasa bile, kesinlikle Dead Island’ın ve beraberinde getirdiği açık dünya geleneğinin takipçisi. Biraz zorlasak iki yapım için de aynı oyun diyebiliriz aslında. Elbette Dying Light’ı öne çıkaran ve ister istemez birçok oyuncu tarafından beklenmesine yol açan sürüsüyle neden var.

Dying Light bu yılın ilk kurbanı, yani piyasaya sunulan ilk büyük yapım. Techland’in daha önce yaptığı oyunları biliyorsanız az çok ne ile karşılaşacağınızdan emin olabilirsiniz.

Peki, Dying Light’tan bahsederken ilk olarak size neyi anlatmam gerekiyor? Hikaye? Sanmıyorum, çünkü ortada pek öyle sağlam bir ana hikaye yok. Aklınıza gelen ilk 3 zombi klişesi bir kez daha hayata geçiyor. Açık dünya öğeleri? Bu kısmı Dead Island’tan hatırlıyorsunuz, değişen süper bir şey yok. Oynanış? Ona daha var, en güzel kısımlardan birini öyle bir çırpıda anlatamam. Harran?

Yani en azından incelemenin dili Türkçe. Yoksa oyunun Türkiye’de geçtiği filan yok. Yapımcıların da bahsettiği üzere inanılmaz bir esinlenme var ama oyun boyunca çok fazla Türkçe kelime göremeyeceksiniz. Kurgusal bir şehir olan Harran, etrafı duvarlarla çevrilmiş koca bir karantina alanından oluşuyor. Kimsenin gitmediği, lanetli kent…

Elbette Harran, ne Ravenholm kadar kasvetli, ne de onun kadar ıssız. Techland’ın en iyi baÅŸardığı ÅŸeylerden biri bu olmuÅŸ. Åžehri gerçekten de hissediyorsunuz.  Geceyi, gündüzü ve kısacası tüm tehdidi sonuna kadar yaşıyorsunuz. Gündüz erzak ararken, gece zombilerden kaçmaya çalışırken hep o hayatta kalma içgüdüsünün sizi sürüklediÄŸini fark ediyorsunuz. Bu Dead Island’da kendini pek fazla hissettirmeyen bir özellikti. Dying Light’ta atmosferi sonuna kadar yaşıyorsunuz.

Gerçekçi olmak gerekirse atmosfer öyle şahane ki ister istemez Techland’a kızıyor insan. Diğer her Techland oyununda olduğu gibi yine o bitmemiş oyun hissi ilk dakikadan itibaren peşinizi bırakmıyor. Harran kesinlikle içi boş bir yer değil ama yine bir şeyler eksik.

Açık dünya oyunu yapmanın riski bu olabilir. Siz ne kadar uğraşırsanız uğraşın, süper grafik ve oynanış bile vermiş olsanız ipin ucu kaçabiliyor. Benim fikrime göre adamakıllı bir açık dünya oyunu yapmak oldukça zordur.

Evet, Harran kurgusal olarak çok güzel düşünülmüş bir oyun. Hatta gördüğüm en iyi zombi konseptlerinden birine sahip. Koca şehir karantina altında ve şehrin nüfusunu sadece beyinsiz yaratıklar oluşturmuyor.

Bu şehirde yaşamlar var. Duvarların altına tıkılıp kalmış ve çaresiz. Sadece yaşıyorlar, yaşadıkları günün bekli de son günleri olduğunu bile bile. Onlar için çıkış yok. Zombilerle yaşamayı kabul etmek zorundalar. Hiçbir yere gidemezler, bizim yaşadığımız hayatı göremezler.

Çaresiz yaşamların penceresinden, hayat sadece yaşam ve ölüm arasındaki ince çizgidir. İşte Dying Light tam olarak bu noktada fena çuvallıyor. Anlatabileceği tonlarca etkileyici hikaye içinden en basit, en sıradan ve en klişe olanları topluyor. Kyle Crane, son derece basit ve sıradan bir karakter. GRE (Küresel Yardım Örgütü) tarafından Harran’a gizli dosyaları bulması için yollanan bu arkadaşımız, zamanla kendini bu yardıma muhtaç insanlara adıyor.

Fakat dediğim gibi, hikaye o kadar sıradan ve kötü bir görev sistemiyle sunuluyor ki bir yerden sonra hem yan görevler hem de ana hikaye o kadar çok sıkıyor ki kendinizi parkur eğlencesine ve zombi kapışmacasına adıyorsunuz. Oradaki insanların hali bayağı bir yalan oluyor.

Dying Light hikaye sunumundaki baÅŸarısızlığını ve atmosferindeki yalancı etkiyi bir yerden kurtarıyor: Oynanış. Bu oyunu oynamak gerçekten de eÄŸlenceli sevgili okur. Özellikle parkur mekaniklerini benim gibi çok seviyorsanız, ÅŸimdiden Dying Light’ı düşünmeden alın derim. 

Daha ilk dakikalardan vinçlerin tepesine tırmanıyor, atlayacağımız yeri kestirmeye çabalıyoruz. Parkurlar öyle süs olarak da durmuyor. Harran zaten bu iş için yapılmış. Zombiler sürüsüne bereket bir şekilde şehir sokaklarına yayıldığı için, ister istemez kendimizi Ezio gibi çatılarda buluyoruz. Ha, bu arada oldukça eğlenceli bir ayrıntı vereyim; ana karakterimiz olan Kyle’ı, parkur mekaniklerini popüler eden adamlardan biri olan Ezio’nun sesi Roger Craig Smith canlandırıyor. İşin kötü kısmı, Ezio’daki performansın yarısını Kyle’dan alamıyoruz.

Zombiler şehir nüfusundan sayılabilecek kadar çok demiştik. İşte parkur olayı burada devreye giriyor. Bir anda 20 zombiyle çevriliyken en yakın çatıya çıkmak, biraz soluklanmak inanılmaz rahatlatıcı bir his. Oyunda dayanıklılığımızı ne kadar geliştirirsek geliştirelim biraz sınırlı olduğundan, uzun süre yakın mücadeleye girişemiyoruz ve çözüm topuklamak oluyor.

Zaten gece ne kadar rahat edeceÄŸiniz, gündüz topladığınız ekipmanlar ve oluÅŸturduÄŸunuz saÄŸlık kitlerine baÄŸlı olarak deÄŸiÅŸiyor.  Geceler biraz çetin geçiyor ve tam bir günün döngüsü harika bir ÅŸekilde oyuna aktarılmış. Benim gibi gizliliÄŸi seven oyuncuların, kafa göz giriÅŸenlere oranla biraz daha kolay ilerleyeceÄŸini ÅŸimdiden söyleyebilirim. Çünkü öyle yaratıklar gelmeye baÅŸlıyor ki, deÄŸil dövüşmek, yaÅŸama olan inanıcınızı kaybediyorsunuz.

Silah geliÅŸtirmek, ateÅŸli silahlar da derken, Dying Light’ın oynanışı gerçekten de tam da olması gerektiÄŸi yerde duruyor. Fakat oyunun bu güzel atmosferi, tamamen oynanış ve ÅŸehrin muhteÅŸem tasvirinden kaynaklanıyor. Ne görevler, ne karakterler ne de hikaye parçaları oyuna katkı yapmada baÅŸarılı oluyorlar. 

Hele bir ışıklandırma var arkadaÅŸlar, oyuna girip kendiniz görmelisiniz. 2015’in ilk AAA oyunu gerçekten de muhteÅŸem bir görselliÄŸi müjdeleyerek diÄŸer tüm oyunlara gözdağı veriyor.  Åžehrin üzerindeki toz ve kir, monitörünüzün içinden fırlayıp boÄŸazınıza yapışıyor. 
Ne var ki sisteminiz yeterliyse muhteşem bir görsel şölen sizi bekliyor. Bunun üzerinde kalburüstü seslendirme ve ses efektlerini katınca, Dying Light göze ve kulağa hitap etmesini biliyor. Özellikle seslendirme ve müzik için ekstra çaba harcanmasını isterdim. Ezio’yu getirmişsin, adam zombi şehrinde değil vergi dairesinde yaşıyor sanki. Duygular ve duyguların aktarımı kesinlikle keskin değil.

 Fena bir oyun deÄŸil Dying Light. Hayal kırıklığı da deÄŸil. Sadece Techland, yakalaması gereken hedefi bir kez daha ÅŸaşırmış ve dünyanın en güzel oyunlarından birini yapma fırsatını tepmiÅŸ. Fakat görselliÄŸi ve eÄŸlenceli oynanışıyla en azından bir kez bitirilmeyi hak ediyor. Bu arada oyunun dört kiÅŸiye kadar co-op desteÄŸi verdiÄŸini de belirtelim. Böyle bir oyunun tadı inanın arkadaÅŸlarınızla beraber daha çok çıkıyor.

 

Project Cars

5adam notu: 9.0

Project CARS: gelmiÅŸ geçmiÅŸ muhteÅŸem yarış oyunu! 
Otomobil yarışı tutkunları ve gerçek pilotlar tarafından geliÅŸtirilmiÅŸ, test edilmiÅŸ ve onaylanmış Project CARS, geliÅŸtirici uzmanlığı ve hız tutkunlarının arzularını bir araya getiren yeni nesil yarış simülasyonudur. 
Çarpıcı grafiklerden oluÅŸan bu hız dünyasını sen de keÅŸfet ve eÅŸsiz sürüş deneyimini yaÅŸarken asfaltı iliklerinde hisset. Dinamik kariyer modunu seçerek kendi yarış pilotunu yarat ve çok farklı yarış seçenekleri arasından seçimini yap ya da dilersen çok oyunculu çevrimiçi oyunlarda rakiplerine tozunu yuttur. 
Gün saati ve hava durumu sistemi gibi yepyeni dinamik özellikler içeren ve en geniÅŸ pist seçimine sahip bu yarış oyununda araç geliÅŸtirme ve pit-stop özellikleri de var. Oculus Rift ve 12K ultra HD çözünürlüğü destekleyen Project CARS rakiplerine fark atıyor. 
Project CARS'ın dijital sürümü Sınırlı Süreli DLC paketi içerir, bu paket içerisinde tüm oyun modlarında kullanabileceÄŸin 5 efsanevi araç var ve bu araçlar kariyerinin başında sana çok yardımcı olacak. 

• Ford GT40 Mk IV 
• BMW M1 Pro Car 
• McLaren F1 
• Sauber C9 
• Mercedes-Benz AMG C-Coupe DTM 

• GERÇEKLİĞİN ÖTESÄ°NDE: 
Yeni nesil grafikler, eÅŸsiz kullanım, Oculus Rift ve 12K Ultra HD çözünürlükte oynama 

• YARIŞÇILAR TARAFINDAN YARIŞÇILAR İÇİN GELÄ°ÅžTÄ°RÄ°LDÄ°: 
Oyun tutkunları ve yarış pilotları tarafından en muhteÅŸem yarış deneyimini vermek için geliÅŸtirildi, test edildi ve onaylandı 

• SEÇİM DE SENÄ°N ZAFER DE: 
Sandbox kariyer modunda bir çok farklı motor yarışında ve farklı pistlerde yarışlara katıl

 

Lego Jurassic World

5adam notu: 8.0

Çocukluğumuzun vagzeçilmez oyuncağı LEGO, oyun dünyasına giriş yaptığından beri birbirinden eğlenceli içeriklerle başbaşa kalıyoruz. Batman, Star Wars ve daha fazlasının yanına bu sefer LEGO Jurassic World ekleniyor.
Warner Bros. Entertainment, TT Games, The LEGO Group ve Universal Partnerships & Licensing bir araya gelerek büyük bir projeye imza atıyorlar: LEGO Jurassic World. Epik hikayelerden olan Jurassic Park, The Lost World: Jurassic Park ve Jurassic Park III bir araya geliyor.

Sizce de böyle bir oyun mükemmel değilmi hem efsane oyuncaklarımız lego hemde efsane bir film serisi.

Bu inceleme biraz kısa kaldı ama videodan sonra söyleyecek söz kalmıyor.

Ä°ncelemeler

bottom of page